Hikaye

Pazar günü bir kahvede oturan dört ahbap sohbet ederler. Köylere elektriğin geldiği dönemdir. İçlerinden Tafık dayının köyüne elektrik bağlanmamıştır. 

Tafık dayı bu yönde gösterdiği gayreti anlatmaktadır.

Tafık dayı bazarda gavede oturmaktadır. 

Gavenin yanından geçen Mısdan’a ve Osman’a ya seslenir.

Tafık : öğğğ buyuruğ buyruğ, iki laf edelim biiireee çay içelim.

Mıstan : sağol,sağoool Tafık’a, cıggada işimiz vaa, hele soğna hele soğna!

Tafuk : yahu bırağın cıkgadayı-mıkkadayı, dünyanığ işi bite mi beee!

Mıstana  : (osman’a ya dönerek) dönelim beki la Osman, adam doğru söyleeya, bazar-hızar olmasabirbirimizi göremeyoz.

Osman : Varıve varıve mıstan'a, Tafık’a da gözel laf edee.

Mıstan : oooooooohhhooooooo… hem de ne laf… 

Mıstan : Selaaamün aleyküm Tafık’a.!

Tafık : aleyküm selam, hoş geldiğiz, sefa geldiğiz, merabaaa ağala…

Mıstan : Hoşbulduk Tafık'a

Osmman : merabaa Tafık'a merabaa

Tafık :eeeeeeee! Nassığız,eyimisiğiz..

Mıstan - Osmman : eyyüüz eyyüüüz tafık’a, sen nassığ,eyimisiğ..

Tafık : eyyüz,eyyüz boğunümüe şukur, ölmeyceggada.

Mıstan : uşak-devşek nası ,eyile mi-eyile mi?

Tafık : eyilee,eyile! Yiiyala içiyala…. Eeeeeee ne içiyoğuz..!! aaa..!

Mıstan : bağa bi oralet! 

Osman: bağa da bi ıhlamur vee.!

Tafık : boğün bazara gelmek niyetimde yoğudu! Gayrı gocaduk mıstan!a beh, eski tavımız yok.

Osman : nerdeeee eski tavımız nerde… tansiyon,şeker,,ooohhhoooooo!

Tafık : Şuı dizimde bi sancu bi sancuuu… bacağımı şööle galduramayon,eşikden yokaru alamayoon.. bizim goca garı da hag-hugladı, togtora geldim boğün…,,, emme ondan da möhüm işim vaa.. 

(Bu arada Şavgı dayı gelir) ‘Selamin aleykim’ der.

Tafık : oooooooo…… buyruğ buyruğ,şavgı dayı, hoş geldiğ sefa geldiğ  öğgğ..! hısımla öleli hiç uğramaz olduk bee..! ne va ne yok şavgıııı!,

Şavgı: eyilik Tafık’a be! Söyle-böyle…. Tıkırayıp gidiyoz işte…

Tafık : gaveciii…! Bakla şavgıya! Ne içiyog aaa…

Şavgı : bi çay içerim…

Tafık : (ağır işittiği için iyi anlayamaz) eeeeeh……. Çorba mı?

Şavgı : Çay dedim çaaaaaayyyyyy.! 

Tafık : la hebedsig çay içeceg, gavede çorba ne geze…

Mıstan : eee… Tafık’aa! Lafığ yarım galdı,neymiş bakalım o möhüm işiğ ?

Tafık : Sorma la Mıstan’a, köylere alettirig bağandı ya! Elalemiğ köyüne bağlandı da, ta bizim köye bağlanmadı… herkesiğ köyü şam şam şakıyya, öğğğ…. Bizim köy ta gaz lambası yakıya…!

Şavgı : eyi işde…! Gaz yağı satan da ekmek yiycek dayı.. siziğ köyü onuğ üçün ayırmuşladuuu…!

Tafık : bek de seve bennen maytap geçmeyi şu Allah’ın şüfredi…! Bi iş üçün geldim bazara! Arabadan ene enmez dooooruu vadım belediye ireisiniğ yanına…! Ordan çıktım doooruuu gaymakamığ yanına…! Ordan çıkdım dooruu aleddirig ideresine..! ordan çıktım…

Şavgı : (araya girerek cevabı yapıştırır) ordan doooruuuuuuu gaz yağı almaya dee mi la Tafık!aa…!

Gülüşmeler,kahkahalar arasında Tafık’a cevap vermeye çalışır! --“

Tafık : Hay Allah seni beee….! Öğğ iğsana bi laf eddümeyoğ bee.

Yazan : Hüseyin Lütfi Ersoy 
''Alıntı'' Eflani Fıkraları